Ulaş Yardımcı

Bir önceki yazımızda zor ve yumuşak becerileri anlatmış, bu iki tip becerinin temel farklarından bahsetmiştik. Zor beceriler (hard skills) sektörden sektöre ve hatta işten işe, pozisyondan pozisyona farklılık gösterdiklerinden ötürü listelenemezler. Yumuşak beceriler (soft skills) ise insani ve doğal yeteneklerdir; yine listelenmeleri pek kolay olmasa bile imkansız değildir. Bu yazımızda, gelecekte mesleğin ne olursa olsun işine yarayacak temel birkaç yumuşak beceriden söz edeceğiz.

1 – İletişim

Dünya üzerindeki neredeyse her türlü iş bir çeşit iletişim içermektedir. Bazı işler daha az, bazıları daha fazla iletişim gerektirseler de sözlü ya da yazılı hiçbir iletişim içermeyen bir iş bulmak neredeyse imkansızdır. Fikirlerini ve yaratılarını doğru ve etkili bir şekilde karşı tarafa ulaştırmak ve gelen olumlu ya da olumsuz görüşlerden beslenmeyi bilmek seni her zaman diğerlerinden bir adım öne çıkarır. LinkedIn CEO’su Jeff Weiner da Amerika’nın büyük şehirlerindeki en önemli yetenek eksikliğinin iletişim becerisi olduğunu vurgulamıştır [1].

Kilit Tavırlar: Etkin dinleme, Empati, Yazılı iletişim, Sözlü iletişim, Saygı, Yapıcı eleştiri

2 – Takım Çalışması

Bir takımla beraber çalışmanın olumlu yönleri çoğu zaman olumsuz yönleriyle kıyaslandığında daha ağır basar. İletişim becerilerinin üstüne inşa edilen takım çalışması, iş yerinde birlik ve beraberliği sağlarken aynı zamanda şirket içinde yeni öğrenme alanlarının da oluşmasına olanak sunar. Farklı bakış açılarıyla zenginleşebileceğin, geri bildirimlerle deneyimlerini artırabileceğiniz bir takım ile uyum içinde çalışabilmek kariyerin boyunca seni hep ileriye taşıyacaktır. Unutma; iyi lider, takımıyla uyum içinde olandır!

Kilit Tavırlar: İletişim, Yardımlaşma, Koordinasyon, Fikir alışverişi, Yetkilendirme, Müzakere

3 – Esneklik

Belki çok duyduk, belki artık sıkıldık; ama bu bir gerçek: “Her şey çok hızlı değişiyor.” Böylesi bir dünyada yaşarken sektörlerin, işlerin ve pozisyonların da gerektirdikleri hızla değişiyor. Bu gereksinimlerin değişim hızı artık o kadar yüksek ki yapılması gerekenler günden güne bile değişim gösterebiliyor. Her yönden üzerine gelen bu değişimleri göğsünde yumuşatıp çevik bir şekilde duruma uyum sağlayabilirsen hızdan başı dönenlerin arasından kolaylıkla sıyrılabilirsin.

Kilit Tavırlar: Merak, Açık fikirlilik, Özyönetim, Kendine güven, Organizasyon, Sakinlik

4 – Zaman Yönetimi

Etkili ve verimli çalışmanın hamurunda zamanın doğru bir şekilde yönetilmesi bulunur. Neredeyse bütün iş kollarında oldukça önemli olan bu beceri; finans sektöründe mecazen, sağlık sektöründeyse kelimenin gerçek anlamıyla hayati öneme sahiptir. Yukarıda sözünü ettiğimiz, değişimin içinde esnek ve çevik kalmanın da doğasında bulunan bu özellik sayesinde yoğunluk içinde kolayca yolunu belirleyebilir ve yapman gerekenleri yumurta kapıya dayanmadan bitirebilirsin.

Kilit Tavırlar: Önceliklendirme, Hedef belirleme, Karar verme, Planlama, Odaklanma, İş bitirme

5 – Çalışma Ahlakı

Bir şirket için çalışmaya başladığın anda o şirketin bir temsilcisi haline gelirsin. Çalışma ortamının ne kadar rahat olduğundan bağımsız bir şekilde, bu “resmi olmayan elçilik” görevini de çalıştığın süre boyunca sürdürürsün. Yaptığın işi hakkını vererek yapmak, güvenilir ve dürüst olmak sadece iş hayatında değil yaşamın her alanında sahip olman gereken erdemlerdir. Bunlarla birlikte, yaptığın işlerin sorumluluğunu üstüne almanın ve hatalarını kabul etmenin seni tahmin edemeyeceğin kadar geliştireceğini göreceksin.

Kilit Tavırlar: Sorumluluk, Disiplin, Profesyonellik, Haysiyet, Güvenilirlik, Dürüstlük

Belki dikkatini çekmiştir; bu yumuşak beceriler birbirlerinden tamamen bağımsız olmayıp girift bir yapıdalar. Ayrıca burada yalnızca küçük bir kısmına değinebildiğimiz bu beceriler oldukça geniş kapsamlıdır. Otomasyon süreçlerinin yaygınlaşmasıyla beraber teknik/zor becerilerin değeri günden güne azalırken teknik olmayan/yumuşak becerilerin önemi ise artmaktadır. Yapılan bir araştırmaya göre karar mercilerinin %94’ü, terfi zamanlarında, yumuşak becerilere sahip olan kimselerin deneyimli ama yumuşak becerilere sahip olmayanlara kıyasla daha büyük bir şansa sahip olduklarını düşünmektedirler [2].

Sözü edilen yetenekleri edinebileceğin kurslar veya programlar çok fazla olmasa da bunların üzerine düşünmek bile bu becerileri günlük hayatta göstermene yardımcı olacaktır.

Referanslar

[1] www.cnbc.com/2018/04/26/

[2] www.forbes.com/sites/lisaroepe/2017/08/18/

[3] www.topresume.com/career-advice

[4] resumegenius.com/blog/

Bir işe girebilmek ve o işte devam edebilmek için birtakım teknik becerilere sahip olman gerektiğini zaten biliyorsun. Bir diş doktoru olmak için nasıl kanal tedavisi yapılacağını bilmen veya bir yazılımcı olmak için en azından birkaç programlama dili bilmen gerekiyorsa öyle.

Diş ağrın için kanal tedavisi konusunda eşit derecede uzman iki doktor arasından bir seçim yapman gerektiğinde neye dikkat edersin peki? Seni, o gün bakması gereken onlarca hastadan yalnızca biri olarak gören somurtkan uzmana mı gidersin yoksa seninle iletişim kuracak, ağrının sebebini sana anlatabilecek ve soracağın soruları cevaplayabilecek güler yüzlü uzmana mı? Cevabı az çok tahmin edebiliyoruz.

Geleceği düşünelim: Kendi şirketini kurma aşamasındasın ve şirketin internet sitesi için yazılımcılarla mülakatlar yapıyorsun. Adayların sayısını 2’ye indirdin; son iki aday da aynı dilleri biliyor ve aynı okulun aynı bölümünden, aynı not ortalamalarıyla mezunlar. Biri iş hakkında oldukça heyecanlı, bir takımla çalışmaya hevesli ve şimdiden site hakkında senin daha önce düşünmediğin fikirlere sahip. Diğeri ise sen soru sormadığında çok konuşmayan, aktardığın her fikri onaylayan ve olası kriz senaryolarında bocalayan biri. Hangisini işe alacağın neredeyse belli, değil mi?

Bir mesleğin gerektirdiği teknik becerilere “hard skills” denir. Literatürde “zor beceriler” olarak da karşımıza çıkan bu terim endüstriye hatta işe ve pozisyona bağlı teknik bilgilere dayanır. Bu tür beceriler, öğrenilebilir ve öğretilebilir olmakla beraber pratik yaptıkça da gelişim gösterirler. Diş doktorunun kanal tedavisi uzmanlığı da yazılımcının programlama dili uzmanlığı da bu tür teknik becerilerdir. Bunlar, mesleklerin olmazsa olmazlarıdır. İşlem yapmayı bilmeyen bir matematik öğretmeni, araba kullanmayı bilmeyen bir şoför veya dikiş dikmeyi bilmeyen bir terzi düşünülemez.

Bir işe girebilmek için sahip olmanız gereken bu teknik beceriler, çoğu zaman sizi yukarıya taşımaktan ziyade sahip olduğunuz konumu korumanıza yardımcı olabilir. Genellikle sizi yukarıya taşıyacak, meslektaşlarınızdan sizi ayıracak olan özellikler ise teknik olmayan, “yumuşak beceriler” olarak bilinen “soft skills”dir. Ne kadar kapsamlı bir dizayn bilginiz olursa olsun, eğer karşı tarafa tasarımlarınızı aktarmakta zorluk çekiyorsanız üst düzey bir tasarımcı olmanız hayli zor olur. Bu teknik olmayan beceriler sektörler üstü olup hangi alanda çalışırsanız çalışın işinize yarayacaktır. Duygusal zeka ile yakın bir ilişkiye sahip olduklarından ötürü daha çok doğal yeteneklerdir ve her ne kadar geliştirilebilseler de teknik beceriler kadar kolayca öğrenilip öğretilemezler.

Zor beceriler iş bazlı olduklarından, yumuşak beceriler ise insani özellikler olduklarından dolayı içerikleri basit bir şekilde listelenemez; fakat genel olarak bakıldığında bu iki tip becerinin temel farklılıklarını şu şekilde özetleyebiliriz:

Bunlarla birlikte, zor becerilerini gönül rahatlığıyla özgeçmişine yazabilirsin; fakat yumuşak becerilerini yazmaktansa görüşmelerde bu becerilerini göstermek her zaman çok daha olumlu bir izlenim bırakacaktır. Bir işin ne ölçüde teknik ne ölçüde teknik olmayan beceri gerektirdiğini kestirebilmek zor olsa ve her ne kadar bazı işler neredeyse tamamen teknik beceriler üzerinden yürüse de SMB World’ün 2016 yılında yaptığı araştırmada CEO’ların %72’sinin yumuşak becerilerin zor becerilerden daha önemli olduğunu belirttiklerini de unutmamalısın [1].

Referanslar

[1] www.seii.org/seii/documents_seii